Anasayfa / MANŞET / TRT emekçileri TRT’nin ta kendisidir, tasfiye edilemez!

TRT emekçileri TRT’nin ta kendisidir, tasfiye edilemez!

TRT halkındır, şirketleştirilemez!

TRT emekçileri TRT’nin ta kendisidir, tasfiye edilemez!

Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT), bilindiği üzere Türkiye’de kamu yayıncılığı misyonunu üzerinde taşımaktadır. Kurumun bu sorumluluğu, Anayasa ve yasasındaki hükümlerle tanımlanmış; gelirlerinin yüzde 80’inin elektrik faturasındaki TRT payı ile satın alınan cihaz başına bandrol bedeli adı altında yurttaşlardan toplanan paralardan oluşması da kamusal niteliğinin, dolayısıyla kamu yayıncılığının en net göstergelerinden biridir. Diğer bir ifadeyle TRT halkın öz varlığıdır ve halkın sesi olmalıdır.

TRT, üzerinde taşıdığı ‘kamu yayıncılığı” görevini, kamunun tümünü esas alması halinde yerine getirmiş olacaktır, yoksa kamuyu yönetenlerin siyasi aklını değil. Bu da gazeteciliğin özü olan nesnelliğin sağlanmasıyla mümkündür. TRT, ancak bu yolla hem yasaların hem vatandaştan toplanan paralarla oluşan bütçesinin gereğini, yani kamu yayıncılığını yapmış olur.

TRT üstlendiği bu önemli misyonu ne yazık ki son yıllarda neredeyse tamamen yitirmiş durumdadır. Siyasi iktidarın özel kanallara yönelik çeşitli yollarla kurduğu baskılar sonucu, tarafsız ve bağımsız yayıncılığın gittikçe sona ermesinin etkileri TRT’de de yoğun olarak yaşanmış ve gelinen aşamada TRT, kamu yayıncılığından uzaklaşarak haberinde ve program tercihlerinde adeta siyasi iktidarın ekranı haline getirilmiştir. TRT’de aralıksız devam eden bu tahribatın son aşamalarından biri, bugünlerde yaşanmaktadır. TRT, halkın paralarıyla finansa edilen ancak sadece siyasi iktidara hizmet eden bir şirkete dönüştürülmek istenmektedir. TRT’yi, yıllardır dış yapımlarla belli siyasi görüşe sahip olanlara kaynak aktarma kurumu haline getirenlere bu da yeterli gelmemiş olacak ki mevzuat değişiklikleriyle TRT bünyesinde şirketler kurulması ve başka şirketlere ortak olunmasının yolu açmıştır. Buradaki amacın, halktan toplanan paraların hesapsız, kitapsız harcanması olduğu kuşku götürmez bir gerçektir.

TRT’deki bu dönüşümün yarattığı tehlikelerden biri de personel rejimindeki değişikliktir. Söz konusu şirket statüsü, TRT’de aylardır personel kıyımına neden olmaktadır. 1786 kişinin ‘teşvik’ adı altında ikna odaları vasıtası ile emekli edilmesi daha çok taze bir gelişmeyken, sıra TRT emekçilerinin sürgününe gelmiştir. Üretken, kamu yayıncılığı bilincine sahip, tecrübeli emekçilerinden 169’u, ‘İstihdam Fazlası Personel’ (İFP) denilerek, başka kurumlara gönderilmek üzere Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilmiştir. Yapılan bu işlem, TRT’de yıllardır süren siyasi kadrolaşmanın yeni kılıfıdır. Çünkü, bir yandan bu uygulamaya gidilirken diğer yandan kuruma personel doldurulmaktadır. En son geçen ay, sadece Anadolu Ajansı üzerinden 280 kişinin kuruma alındığı bilinmektedir.

TRT’de yaşananlar, bir yayıncılık kültürü, anlayışı ve sorumluluğunun yok edilmesidir. Kamu yayıncılığı sorumluluğunu hiçe sayarak iktidarın kirli bülteni haline getirilen TRT’deki dönüşüm, güvencesiz istihdam biçimiyle tahkim edilmektedir. Meslek ilkelerimiz, güvenceli çalışma ve tabii ki kamu yayıncılığını savunmayı varlık nedeni gören Çağdaş Gazeteciler Derneği olarak, TRT’deki bu hukuksuzluğa karşıyız ve her platformda TRT emekçileriyle dayanışma içinde olduğumuzu ifade ederiz.

Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Yönetim Kurulu

Print Friendly, PDF & Email


İLİŞKİLİ YAZILAR

TÜRKİYE SPOR YAZARLARI DERNEĞİ’NE KAYYUM ATANMASINI ANTİDEMOKRATİK

Gazetecilik toplumun doğru bilgiyle donanabilmesi ve demokrasimizin denge içinde işleyebilmesi için vazgeçilmezdir. Gazetecilerin, bu önemli ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 × five =

Örnek Resim