Anasayfa / MANŞET / Haksız ve Hukuksuz Yere İşten Atılan BİNALİ ERDOĞAN Yalnız Değildir…

Haksız ve Hukuksuz Yere İşten Atılan BİNALİ ERDOĞAN Yalnız Değildir…

Haber-Sen 6 nolu (İzmir) Şube Yönetim Kurulu üyemiz Binali ERDOĞAN haksız ve hukuksuz bir şekilde DEVLET MEMURLUĞUNDAN çıkartılmıştır. Şube yönetim kurulu üyemizin işten çıkarılmasını protesto etmek için İzmir TRT müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.

6 Nolu (İzmir) Şube Başkanımız Ali YILBAŞI basın metnini okudu.

    

Açıklamaya İzmir KESK Şubeler Platformu ve Gazeteciler Cemiyeti katılım sağladı.

     

 

Basın Açıklaması Metni Aşağıdadır.

BASINA VE KAMUOYUNA

Haber-Sen İzmir Şube yönetim kurulu üyesi Binali Erdoğan sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek işten çıkarıldı.

Binali Erdoğan hakkındaki soruşturma, kendi koltuğunu sağlamlaştırmak için muhbirliğe soyunan bir yöneticinin ihbarı sonucu açıldı.

Bu muhbir yönetici, Binali Erdoğan’ın sosyal medya paylaşımlarının çıktısını alarak TRT Teftiş Kurulu’na iletti ve soruşturma açılmasını istedi.

Teftiş Kurulu müfettişleri de nasıl memuriyetten çıkarırız diye Binali Erdoğan hakkında suç uydurdu.

Binali Erdoğan 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin E/b fıkrası uyarınca memuriyetten çıkarıldı.

657 sayılı yasanın 125. Maddesinin ilgili fıkrasına göre;

Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek” işten çıkarılma gerekçesidir.

Peki, Binali Erdoğan yasanın bu maddesinde yazılı olan hangi eylemi yaptı?

Cevap hiçbiri…

Bu madde uyarınca işten çıkarma cezasının verilebilmesi için maddede belirtilen türdeki yayınların, devlet memurluğu sıfat ile veya kamu hizmeti görüldüğü anda dağıtılıyor olması gerektiği, aynı şekilde maddede sayılan yayınların asılmaları memuriyetten çıkarılma cezasına gerekçe yapılabilmesi için kurum içinde herhangi bir yerde asılmış olması gerektiği açık iken farklı seslere tahammül edemeyen TRT yönetimi, iktidara yaranmak için bir kez daha hukuku ayaklar altına aldı.

Binali Erdoğan’ın işine son verilirken sadece hukukun evrensel prensipleri değil, yürürlükteki yasalar bile yok sayıldı.

TRT yönetimi bunu ilk kez yapmıyor.

Bugüne kadar Sendikamızın yöneticileri hakkında uydurma gerekçelerle onlarca soruşturma açıldı ve hukuksuz cezalar verildi.

Gezi eylemleri sürecinde iki TRT çalışanının işine sosyal medya paylaşımları nedeniyle son verildi.

Bugüne kadar, verilen cezalar yargıdan geri döndü.

Bu hukuksuzluk da yargıdan dönecektir.

TRT kamu yayıncılığı ilkelerini bir tarafa bırakarak iktidarın sözcülüğünü yapmaktadır. Bu durum hem TRT’nin saygınlığının  hem de izleyici kitlesinin kaybolmasına neden olmuştur. Farklı ve muhalif görüşlere ekranlarını kapatan TRT kendi emekçilerinin düşüncelerini cezalandırmaktan geri kalmıyor.

Ülkemizde yüzlerce gazeteci mesleklerini yaptıkları için ya cezaevine girmekteler ya da işten atılmaktalar. Anayasal bir hak olan düşünce ve ifade özgürlüğü iktidarın baskısı altındadır.

Konfederasyonumuz  KESK’in temel taleplerinden biride fiilen ortadan kalkmış olan kamu emekçilerine siyaset yapma yasağının kaldırılmasıdır. Bu yasak muhalif kamu çalışanlarına tehdit unsuru ve cezalandırma yöntemi olarak  uygulanmaktadır. AKP Hükümeti atadığı bürokratlar eliyle kamusal alanda kendi siyasetini dayatmaktadır. AKP’nin atadığı  bürokratlarının hepsi  kamusal alanda AKP  siyasetinin birer askeridirler. AKP’den yana siyaset  yapan kamu çalışanları AKP’nin koruma zırhı ile görevlerini yapmaktadırlar.

Arkadaşımız Binali ERDOĞAN’nın memuriyetten çıkartılmasına karar verenlerde aldıkları siyasi talimatın gereğini yapmışlardır. Binali ERDOĞAN’ın şahsında tüm muhalif gazetecilere bir kez daha göz dağı verilmektedir.

Kanun Hükmünde Kararnamelerle ve Yüksek Disiplin Kurulu kararlarıyla işten atılan, ekmeğinden edilen kamu emekçileri işlerine geri dönene kadar mücadelemiz devam edecektir. Sorumlulardan hesap soracağız, yaptıkları yanlarına kar kalmayacak.

Bugüne kadar yöneticilerimiz, üyelerimiz üzerinde yapılan baskılar bizi mücadelemizden geri bırakmadı.  Bu da mücadelemize engel olamayacak.

Buradan bir kez daha ifade ediyoruz Kamu hizmeti anlayışıyla yayın yapan özerk, demokratik ve katılımcı bir TRT için mücadelemizi sürdüreceğiz.

 

Print Friendly, PDF & Email


İLİŞKİLİ YAZILAR

TÜRKİYE SPOR YAZARLARI DERNEĞİ’NE KAYYUM ATANMASINI ANTİDEMOKRATİK

Gazetecilik toplumun doğru bilgiyle donanabilmesi ve demokrasimizin denge içinde işleyebilmesi için vazgeçilmezdir. Gazetecilerin, bu önemli ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 × three =

Örnek Resim