Gazetecilere uygulanan baskı, halkın haber alma hakkına yapılan bir saldırıdır. Toplumun gerçeklere ulaşmasını engellemektir. Basın emekçilerine ve kurumlara uygulanan baskı gün geçtikçe artmaya devam ediyor. 6 Şubat deprem felaketine ilişkin paylaşımları gerekçe gösterilen gazeteci Yüsra Batuhan 10 ay hapis cezasına çarptırılırken, Medya Haber’de Mercek programını sunan gazeteci Eylem Babayiğit de gece geç saatlerde gözaltına alındı. Diğer taraftan neredeyse her gün bir gazetecinin tutuklama haberi ile uyanır olduk. Her hafta gazetecilere davalar açıldığına şahit olduk. İstanbul merkezli soruşturma kapsamında 17 Ocak’ta yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 6 gazeteci tutuklandı. 22 Aralık’ta sevk edildikleri hakimlik tarafından tutuklanan 7 gazetecinin de tutukluluklarına devam ...
Devamı »GAZİANTEP PTT YÖNETİMİNDEKİ LİYAKATSİZLİK VE YANDAŞLIK İLİŞKİSİNE SON…
BASINA VE KAMUOYUNA Gaziantep PTT Yönetimindeki Liyakatsizlik ve Yandaşlık İlişkisi Haber-Sen olarak, Gaziantep PTT Başmüdürü ve sorumlu kişilerin derhal görevden alınmasını talep ediyoruz. Uzun süredir PTT ile ilgili Sayıştay raporlarındaki usulsüzlükleri ve kurumdaki yönetim boşluklarını dile getiriyoruz. Bu açıklamaların amacı, kamuya ait olan bir kurumun yandaşlara peşkeş çekilmesini engellemektir. Gaziantep PTT Başmüdürlüğü hakkında bugüne kadar yüzlerce haber yapılmış, soru önergeleri verilmiş ancak liyakatsiz görevlendirilen hiç kimseye dokunulmamıştır. Mevcut Başmüdür, bir sendikanın Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyorken atanmıştı. Şimdi de kurumun başında sendikal görevine devam etmektedir. Kamudan çok bir partinin memuru gibi çalışmaktadır. Son süreçte PTT, asli işlevlerini taşeron firma ...
Devamı »PTT İŞYERLERİNDEKİ GÜVENLİK ZAFİYETİ İKİ EMEKÇİ ARKADAŞIMIZIN HAYATINA MAL OLDU
BASIN YAYIN KURULUŞLARI HABER MERKEZLERİNE PTT İŞYERLERİNDEKİ GÜVENLİK ZAFİYETİ İKİ EMEKÇİ ARKADAŞIMIZIN HAYATINA MAL OLDU 07.01.2025 tarihinde Rize’de, PTT işyerine gelerek usulsüz işlem yapılmasını talep eden kişinin talebinin reddedilmesi üzerine iki emekçi arkadaşımız saldırıya uğramış ve hayatlarını kaybetmiştir. Yıllardır dile getirdiğimiz “PTT iş yerlerinde güvenlik tedbirlerinin yetersiz olması nedeniyle merkez ve şubelerde güvenlik görevlisi bulundurma” talebimizin haklılığı ve önemi bu elim olayla bir kez daha açığa çıkmıştır. Toplum olarak hayatımızın her aşamasında evde, sokakta, iş yerlerinde her gün karşı karşıya kaldığımız şiddet olgusu, uzun süredir kurumumuz emekçilerini de hedef almıştır. Dağıtıcısından gişe memuruna çok sayıda meslektaşımız şiddetin hedefi haline gelmiştir. ...
Devamı »Vergide Adalet İstiyoruz …
BASINA VE KAMUOYUNA Vergide Adalet İstiyoruz … 2025 Yılı Gelir Vergisi Tarife Adaletsizliğinden Kaynaklı Basın, Yayın, İletişim ve Posta Emekçileri Vergide Adalet İstiyor. 2025 yılı için belirlenen gelir vergisi tarife dilimleri, ülkemizin mevcut ekonomik koşulları göz önüne alındığında, vergi sisteminin adil ve sürdürülebilir bir şekilde yeniden yapılandırılması gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur. Basın yayın iletişim ve posta emekçileri olarak, 2025 yılı gelir vergisi tarife dilimlerine ilişkin ciddi bir endişe taşıyoruz. Hizmet kolumuzda çalışan emekçilerin yaşadığı ekonomik zorluklar, artan vergi yükleri ve azalan alım gücü ile daha da derinleşmektedir. Önceki yıllarda, posta emekçisi 6. ayda %20’lik, 11. ayda %27’lik vergi ...
Devamı »KANUNLARIN OLMADIĞI YERDE KEYFİLİK VARDIR
BASINA VE KAMUOYUNA Kanunların olmadığı yerde keyfilik vardır PTT’nin keyfi uygulamalarını kabul etmiyoruz PTT geçmişinde yazarların Genel Müdürlük yaptığı, kurumsal saygınlığının yüksek olduğu bir kurumdu. Maalesef bu saygınlığı, mevcut yöneticiler çok da umursamıyor. Köklü bir geçmişe sahip olan PTT’yi, hukuki kararlara uyması ve kararların uygulanması için sürekli uyarıyoruz. Hukuki kararlara uyulması ve uygulanması konusu, Devlet kurumlarının asli sorumluluklarından biri olmasına rağmen, sendikamızca her defasında PTT’yi uyarmak ve sürekli hatırlatmak durumunda kalınması, kurum açısından çok acıdır. Buradan bir kez daha sesleniyoruz. Ey PTT yöneticileri! Memur eliyle yapılmayan bütün adli tebligatlar hükümsüz ve yok hükmündedir. Kanuna aykırı emir vermekten derhal vazgeçin. Kazandığımız ...
Devamı »TÜRKİYE SPOR YAZARLARI DERNEĞİ’NE KAYYUM ATANMASINI ANTİDEMOKRATİK
Gazetecilik toplumun doğru bilgiyle donanabilmesi ve demokrasimizin denge içinde işleyebilmesi için vazgeçilmezdir. Gazetecilerin, bu önemli görevi yerine getirirken haklarını ve hukuklarını savunan, mesleğin ilkelerini koruyan basın meslek örgütleri de bu dengenin vazgeçilmez bir unsurudur. Maalesef son günlerde demokratik seçimlerle iş başına gelmiş yöneticilerin yerlerine kamu görevlilerinin atanması uygulaması sıradanlaşmaya başlamıştır. Kayyum uygulaması meslek örgütlerimize kadar uzanmış ve son olarak köklü basın meslek örgütümüz Türkiye Spor Yazarları Derneği’ne, İstanbul Vali Yardımcısı kayyum olarak atanmıştır. Üyelerinin çoğunluğu tarafından seçilerek iş başına getirilen dernek yönetimlerine bu yöntemlerle atama yapılması, Anayasa ve yasalarla güvence altına alınmış demokratik haklarımıza, dernek kurma özgürlüğüne aykırıdır. İdarenin görevi, ...
Devamı »GAZETECİLER SESLENİYOR: ARTIK YETER! SİYASETÇİLER BİZİ CANIMIZLA VE İŞİMİZLE TEHDİT ETMESİN!
Gazeteciler sesleniyor: Artık yeter! Siyasetçiler bizi canımızla ve işimizle tehdit etmesin! Kamuoyunun yakından takip ettiği her olayda gazeteciler, haber kaynaklarından aldıkları bilgiyi evrensel gazetecilik ilkeleri çerçevesinde doğrulayıp, değerlendirip, haber, yorum veya analiz olarak okurlarına sunarlar. Tüm dünyada geçerli olan bu süreç maalesef Türkiye’de son zamanlarda otosansürle yani gazetecinin bilgi aktarırken kendisini sansürlemesiyle sonuçlanıyor. Bunun sonucunda da kamuoyunun doğru bilgiye erişimi engelleniyor, toplumun kendi kararlarını özgürce oluşturabileceği bilgilerden uzak kalmasına neden oluyor. Medyada otosansürün temel nedeni gerek yargı ve kanunlar eliyle gerekse yasa yapıcılar ya da siyasetçiler tarafından sürdürülen baskılardır. Maalesef ülkemizde gazetecilik özgürce hareket edebileceği alandan alınıp sınırları siyasi güç ...
Devamı »İFADE VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ AĞIR TEHDİT ALTINDA
Son dönemde gazetecilere ve basın özgürlüğüne karşı artan baskılar, toplumun haber alma hakkına ve ifade özgürlüğüne yönelik ciddi tehditler oluşturmaktadır. Gazeteci Furkan Karabay’ın mesleğini icra ederken tutuklanması, Amberin Zaman’ın Twitter (X) hesabına erişimin engellenmesi ve siyasi bir lidere halkın gerçekleri öğrenme hakkı adına soru sorduğu için Hilal Köylü’ye “mesleği bırak” denilmesi, tahammülsüzlüğün ve basın özgürlüğüne yönelik müdahalelerin son örnekleri olmuştur. Bu olaylar, Türkiye’nin demokratik değerlerden uzaklaştırıldığını göstermekte ve kamuoyunda derin bir endişe yaratmaktadır. Anayasa’nın 26. maddesi, her bireyin özgürce düşüncelerini ifade etme ve yayma hakkına sahip olduğunu güvence altına alır. Ancak anayasal bir hak olan ifade özgürlüğü, giderek daha fazla ...
Devamı »Basın Özgürlüğüne Müdahaleye Hayır!
Medya Dayanışma Grubu olarak, gazetecilik mesleğinin temel görevlerinden biri olan halkın doğru, eksiksiz ve tarafsız bir şekilde bilgilendirilmesi hakkını savunuyoruz. Ne yazık ki, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Yenidoğan Çetesi’ne yönelik soruşturmayla ilgili olarak Halktv.com.tr Yazı İşleri Müdürü Dinçer Gökçe, Gazete Pencere sorumlu yazı işleri müdürü Nilay Can ve bazı diğer haber sitelerinin sorumlu yazı işleri müdürlerinin gözaltına alınması, basın özgürlüğüne ağır bir darbe vurmuş, kamuoyunun haber alma hakkını ciddi şekilde ihlal etmiştir. Bir haberde yanlış veya eksik bilgi varsa, bunun düzeltilmesi için hukukun çerçevesinde pek çok demokratik yol bulunmaktadır. Ancak, gazetecilere yönelik gözaltı gibi baskıcı yöntemlere başvurulması, gazetecilik mesleğini ve ...
Devamı »PTT’de SKANDAL BİTMİYOR!! PTT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YARGI KARARLARINI UYGULAMAYARAK, KURUMU ZARARA UĞRATIYOR
PTT’de SKANDAL BİTMİYOR!! PTT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YARGI KARARLARINI UYGULAMAYARAK, KURUMU ZARARA UĞRATIYOR PTT Genel Müdürlüğü ile ilgili defalarca Sayıştay raporlarında Türkiye gündemine düşen manşetler oldu. Manşetlerin konusu kamu kurumunun zarara uğratılması ve bazı usulsüzlükler ile ilgili idi. Bugüne kadar kusurlu bulunup ceza alan hiç kimse olmadı. Normal bir ülkede Sayıştay raporlarını dikkate alan bir savcı hemen tahkikat başlatması gerekirdi. Bugüne kadar bu olmadı. TBMM de defalarca soru önergeleri, araştırma önergeleri, konuşmalar yapıldı. Buna rağmen hiç bir şey olmuyor. Sormak isteriz bu kadar kusuru olan kişi ve kişileri kim koruyor. Aşağıda ismi yazılanlar ile ilgili Kamu kusurlu olmasına, görevli memurlar davaları ...
Devamı »