MANŞET

AKP, cinsel istismar suçunda mağdurla failin evlenmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin dün gece yarısı Meclis’e bir önerge sundu.  Bu önerge ile 4 bin tecavüzcüye tahliye yolu açılacak. Meclis’te AKP’li vekiller çocuğun istismarcısıyla evlenmesi durumunda istismarcının ceza almaması için yasa teklifleri hazırlarken Adalet Bakanlığı’nın paylaştığı adli yıl istatistikleri çocuğa yönelik cinsel istismarda korkutan tabloyu ortaya koydu. Bir yılda adliyeye taşınan çocuğa yönelik cinsel istismar sayısı 16 bin 957 oldu. Yargıya taşınan istismar vakalarından 13 bin 968 mahkûmiyet kararı çıktı. Türkiye, bu düzenlemeyi hayata geçirdiği anda çocuk cinsel eylemlilik rıza yaşında dünyanın en düşük yaşını belirlemiş olan tek ülke olacaktır. ...

Sendikamızın da üyesi olduğu,  İşkolumuzun uluslararası örgütü olan UNI‘nin çağrısıyla  29-30 Ekim 2016 tarihleri arasında üyesi olan dünya sendikalarıyla İskoçya’nın Edinburg şehrinde bir toplantı yapıldı. 30 ülkenin katılım sağladığı toplantıda  Haber-Sen adına Sendikamız Genel Başkanı Cemalettin YÜKSEL 2 saatlik bir sunum yaparak Türkiye’de sendikamıza yönelik yapılan baskıları ve yaşananları anlatarak oturumu tamamladı. Ülkemizde son gelişmeleri, hukuki süreci, darbe girişimini ve tüm gelişmelerle ilgili bilgilendirme yapıp iş kolumuzda yaşanan sıkıntıları dile getirdi. Özellikle 15 Temmuz Darbe Girişimi bahane edilerek, başta iş kolumuz olmak üzere hukuksuz bir şekilde ihraç, açığa almalar, tutuklamalar ve tüm demokratik haklarımıza saldırılar üzerinden tartışma yürütüldü. Sunumdan sonra, soru cevap şeklinde ...

10 Ekim 2015 tarihinde KESK, DİSK, TMMOB ve TTB tarafından düzenlenen Emek Barış Demokrasi mitingine katılmak üzere Ankara Garı önünde toplananlara yönelik canlı bomba saldırısına ilişkin davanın ilk duruşması bugün görülüyor. 101 karanfilimizin yaşamını yitirdiği katliama ilişkin davanın ilk duruşmasının Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bir hafta boyunca görülmeye devam etmesi planlanıyor. Aylar sonra yargılamasına başlanacak davada, 15’i tutuklu 36 sanık bulunuyor. Soruşturma sonucunda 18 zanlı hakkında takipsizlik kararı verildi. Takipsizlik verilen sanıklar arasında ölen 2 bombacı, kendini patlatarak öldüren Halil İbrahim Durgun ve Yunus Durmaz yer alıyor. Bir hafta sürmesi beklenen davada, dosyaya bakan Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ...

Açıklamamıza başlamadan önce 10 Ekim’de DİSK-KESK-TMMOB-TTB tarafından düzenlenen Emek-Barış-Demokrasi mitingine yönelik alçakça saldırıda yaşamını yitiren her bir barış güvercinimizi buradan bir kere daha selamlıyoruz. Ankara’da o gün emeğin ekonomik-demokratik hakları için, savaşlarda akan kanın ve gözyaşının durdurulması için, demokrasi taleplerimizi haykırmak için Ankara’da buluşmuştuk. Emek-barış ve demokrasi düşmanlarının gerçekleştirdiği katliamla ilgili açılan davanın ilk duruşması 7 Kasım Pazartesi günü Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde (Duruşmalar Ankara 10. Ve 11. Ağır ceza mahkemelerinin salonlarında yapılacaktır.) saat 10’da başlayacak. 10 Ekim’de emek için, barış için, demokrasi için buluşanlar olarak, 7 Kasım’da adalet için bir araya geleceğiz. Ülkemizin kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına her ...

Türkiye’nin geleceği ve demokrasi açısından geri dönülemez bir noktaya doğru ilerlediğimizin göstergesi olan gelişmeler yaşamaktayız. Bu gelişmeler endişe vericidir. Neredeyse Hitler’inkini aratmayacak bir faşizm üzerimize abanıyor. Mecliste onca yolsuzluk fezlekeleri varken, HDP Eş Genel Başkanlarının ve milletvekillerinin gece yarısı operasyonlarıyla gözaltına alınmaları, HDP Genel Merkezinin polis kuşatmasına alınması, Türkiye’deki halkların, ezilenlerin, ötekilerin iradesini yok saymadır. Halkların iradesine ve demokratik siyaset kanallarına yapılan bir darbedir. Aralarında HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da bulunduğu HDP’li 11 milletvekili gece yarısı operasyonu ile gözaltına alındı. Baskınlarda, Eş Başkanlar Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Milletvekilleri Nursel Aydoğan ve Ziya Pir, Şırnak ...

Bugün (03 Kasım 2016) 13.00 de Haber-Sen heyeti olarak Cumhuriyet gazetesini ziyaret ettik. Cumhuriyet gazetesi adına Erdem GÜL ve Kemal GÖKTAŞ heyetimiz karşıladı. Genel Başkanımız Cemalettin YÜKSEL basın yayın ve ifade özgürlüğü üzerindeki baskıların arttığını ve OHAL sürecinde 28 Televizyon, 33 Radyo, 45 Gazete, 15 Dergi, 29 Yayınevi ve Dağıtım kanallarının kapatıldığını söyledi. Yüksel, halkın haber alma hakkının engellenemeyeceğini,  yargının yerine kararı halkın vereceğini ifade etti. Heyetimiz,Cumhuriyet gazetesinin yalnız olmadığını, haberleşme ve iletişim sendikası olarak her zaman yanlarında olduğumuzu belirtti.

Tüm kurumlarda olduğu gibi PTT’de de “darbecileri temizliyoruz” maskesinin altında muhalif tüm kesimlere saldırı harekâtı başlatılmışı ve aralıksız büyük bir hücumla devam etmektedir 24  Ekim 2016 tarihi itibariyle sendikamız yönetici ve üyelerimiz karşı açığa alma işlemleri “2016/4 sayılı Başbakanlık Genelgesini istinaden, terör örgütleri ile bağlantısı veya ilişkisi oldukları şüphesiyle görevi başında bulunmasında sakınca görülen personelin hakkında disiplin soruşturması yürütülmesi ve soruşturmanın selameti açısından 399 Sayılı KHK nin 51 ve 52 maddeleri gereğince görevden uzaklaştırılmasına makam oluru ile uygun görülmüştür” gerekçesiyle başlatılmıştır. Sendikamızın örgütlü olduğu kurumlarda üyelerimize karşı ihraç ve açığa almalar devam etmektedir. Bu saldırılara dur diyebilmek ve tepkimizi kamuoyuna ...

15 Temmuz başarısız darbe girişimi sonrasında; tüm yaşamları ve yayın çizgileri ile darbelere, şiddete, hukuksuzluğa karşı çıkmış; halkın haber alma hakkı ifade özgürlüğünün garanti altına alındığı bir demokrasi için mücadele etmiş biz aşağıda imzası bulunan meslek örgütlerinin sürekli dikkat çektiği bir tehlike vardı:  Darbe ve darbecilerle mücadele adına iktidara muhalif olan herkesin hedef alınması… Darbe ve darbecilere karşı mücadele denilen şeyin bir tür cadı avına dönmesi!   Bugün gelinen noktada, ne yazık ki “cadı avı” çoktan gerçek olmuş ve hatta avlanacak cadının bile kalmadığı bir aşamaya gelmiş bulunuyoruz.   Hafta sonunda yayınlanan KHK ile; 2 haber ajansı, 3 dergi ve 10 gazete daha ...

29 Ekim gecesi çıkarılan KHK’lerle binlerce üyemiz, akademisyen ve kamu emekçisi ihraç edilerek işinden atılmıştır. İşimiz, ekmeğimiz, geleceğimiz, diplomalarımız, kazanılmış haklarımız, sendikal haklarımız hukuk tanımaz bir keyfiliğin tasallutu altındadır. Gerekçe olmayan gerekçelerle, sendikal eylem ve etkinliklerimiz “suç”muş gibi gösterilerek, idari kararlarla cezalandırılmıştır. Gerçek suçlular ve suç işleyenler karanlığı sever, işledikleri suçları karanlığın örttüğüne inanırlar. Bunun için gece KHK’leri kamu emekçilerinin “keskin kılıcı” olarak baş almaya devam ediyor. Bunun için ne kaldıysa gazete, internet yayını, basın kapatılarak susturuluyor. Bunun için rektörlük seçimleri kaldırılıyor. Bunun için savunma hakkı sınırlandırılıyor, avukatlık mesleği denetim altına alınıyor. KARANLIKTA VE “KARANLIK” OLARAK İŞLEDİĞİNİZ SUÇLAR GÖRÜNMEZ DEĞİLDİR! ...