6 Mart 2025’te Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan Mobbing ile ilgili tedbirler konulu genelge, başta kadınlar olmak üzere tüm emekçiler için kıymetlidir.
Lakin 6284 sayılı kanun da kadına yönelik şiddeti önlemek için hukuk sistemimizde yer almasına rağmen, etkin uygulanmamaktadır. Bu da gösteriyor ki sadece genelge yayınlamakla sorun çözülmüyor. Aynı zamanda etkin ve şeffaf uygulanması gerekmektedir.
8 Mart Kadınların Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma günü arifesinde bile psikolojik mobbingi biz PTT ve TRT emekçisi kadınlar sık sık yaşamaktayız. En yakın zamanda Iğdır PTT Başmüdürü Erol Şamiloğlu tarafından sistematik bir şekilde piskolojik mobbinge maruz kalan üyemiz Rahime Turan Yıldırım’ın sesi olmak zorundayız. Haber-Sen’li kadınlar olarak şiddetin her türlüsüne karşı mücadele etmeye devam edeceğimizi birkez daha ifade ediyoruz.
PTT özelinden ve Rahime Turan Yıldırım arkadaşımızdan yola çıkarak, kurumda kadın emekçilerin yaşadığı sorunları aktarmak mecburidir.
PTT’de firmalara bağlı çok sayıda kadın personel olmasına rağmen kadınların kadrolu çalışan olamıyor. Kadınların gişede ve dağıtımda aktif çalışıyor. PTT’de firmalara bağlı çalışan kadınların çoğu dağıtımda ve telgrafta yer alırken, PTT’de yönetici ve amirlik yapan kadın sayısı ise çok az.
Dağıtım merkezlerinde ise erkekler daha ağırlıklı olduğu için kadınlar, merkezlerde cinsiyetçi söylemlere ve davranışlara maruz kalıyorlar. Denetleyecek mekanizmalar olmadığı için de kadınlar yaşadıklarını anlatamıyor.
DAĞITIMDA SÖZLÜ VE FİZİKSEL TACİZ
Suç oranı yüksek olan veya ıssız mahallelerde kadınlar dağıtım yaparken çok zorlanıyorlar. Özellikle icra ve ceza tebligat dağıtımı esnasında kapısına gittikleri kişilerin öfke patlamalarıyla karşı karşıya kalıyorlar. Öte yandan kimi mahallelerde de kadınlar sözlü ve hatta fiziksel tacize maruz kalıyor.
Kadınların dağıtım yapmaya gittikleri evlerde kapıyı açan erkeklerin ‘İçeri gelsene’, ‘Gel çay içelim’ gibi sözlü tacizlerine maruz kalıyorlar. Daha geçtiğimiz günlerde kadın arkadaşlarımızdan biri, uyuşturucu kullanan birinin uygunsuz bir şekilde kapıyı açtığını ve neredeyse ona saldıracağını anlattı!
Kadın dağıtıcıları şiddet ve suç oranının yüksek olduğu mahallelere göndermemek amirlere bağlı. Bu sorunu dile getirdiğimizde ‘Aynı maaşı alıyoruz, neden ayrımcılık yapalım?’ yanıtıyla karşı karşıya kalıyoruz. Halbuki kadınları koruyacak bir mekanizma yok ve bu mahallelerde her an başlarına bir şey gelebilir.
GÜNEŞİN ALTINDA VE AÇ
Firmalara bağlı dağıtıcı kadınların diğer sorunlarından biri de yol ve yemek ücretlerinin verilmemesi. Kadınlar zor koşullarda çalışıyorlar ve aldıkları ücret asgari ücretten yüzde 20 fazla. Dolayısıyla dışarıda yemek yeme imkanları neredeyse yok. 10-15 kilo civarı yükle yürüyorlar. PTT’de dağıtıcı olarak çalışmaya başlayanların birkaç yıl içinde bel, boyun fıtığı, diz ağrıları oluyor. Böyle hastalıkların meslek hastalığı olarak tanımlanması gerekir.
ŞUBELERDE BİLE TUVALET YOK
Kadınların dağıtım yaparken yaşadıkları sorunlardan biri de hijyenik tuvalete erişimin olmaması. Kafelerde veya işletmelerde tuvalete giriyorlar. Regl döneminde veya hamile olduklarında bu koşullar kadınları çok zorluyor. Daha önce PTT şubelerinde firmalara bağlı çalışanlar tuvalete girebiliyordu. Daha sonra çok garip bir şekilde şubelerde memurlar dışında tuvaletlerin kullanılması yasaklandı. PTT çalışanları tabii dağıtıcılara tuvaleti kullanma imkanı veriyorlar ama bunun kendisi bile insanın onurunu zedeleyen bir şey. Kadınlar dağıtım yaptıkları yerlerde kafe veya restoran yoksa mecbur dağıtım yaptıkları evlerde tuvalete giriyorlar. Kadınların tanımadıkları bir yerde tuvalete girmesi ne kadar güvenli olabilir? Sadece dağıtıcılar açısından değil şubelerde bile büyük oranda tuvalet yok. Özellikle deprem bölgesinde, PTT çalışanları orada yaşayan halk gibi hâlâ hijyenik ve güvenli tuvaletlere erişemiyor ve buna dair adımlar atılmıyor.
İşten atmalar da artıyor. Kadın arkadaşlarımızın çoğu taşeron firmalara bağlı çalışıyor ve işten atmaların ilk hedefi haline geliyor. Dolayısıyla kadınlar çok güvencesiz bir şekilde çalışmaya devam ediyor.
‘TASARRUF’ DİYE SERVİSLER KALDIRILDI
Memurlar da benzeri mobbing ve taciz gibi birçok sorunla karşı karşıya kalıyor. Kamuda Tasarruf Paketi kapsamında personel servisleri iptal edildi ki bu en çok kadınları etkiliyor. Kamu çalışanlarına yemek ve yol parası ödeniyor ancak özellikle daha büyük illerde çoğu çalışan, birçok vesait yaparak iş yerine geliyor ve ödenen yol parası günlük ulaşım ücretini karşılamıyor.
Kadrolu personel istihdamının olmaması nedeniyle iş yükü arttıyor ve 10 kişinin işini bir kişi görüyor. Dolayısıyla bu iş yüküne dayanamayıp istifa edenler de oluyor. Görünmese bile PTT’de çalışanların sorunları çığ gibi büyüyor.
Küçük şubelerde ise güvenlik görevlisi olmadan gişelerde tek kadın çalışıyor. Kadınlar özellikle tek çalıştıkları şubelerde para kasaları ve birçok kargonun bulunduğu alandalar ve güvenlik personeli alımı yapılmadığı için düpedüz tehlikeye atılıyorlar. Özellikle ücra yerlerde kadınların güvenlik görevlisi olmadan tek başına çalışması, soygunculara adeta davet niteliği taşıyor.
SENDİKALAŞMAYA FİRMADAN ENGEL
PTT’de yaşanan sorunlar artarken, çalışan kadınların daha fazla örgütlenmesi gerekir. Fakat firmalara bağlı çalışan kadınların sendikalaşması önündeki engeller aşılamıyor. Bir firmaya ait personel, sendikayı temsilci olarak iş yerine getirdiği zaman, firma hızlıca isim değiştiriyor. İsim değiştiği için sendikanın yetkisi elinden alınıyor ve prosedürün tekrarlanması gerekiyor. Dolayısıyla bu yöntemler de kadınların örgütlenmesi önünde engel yaratıyor.
PTT’de çalışan kadınlar çalıştıkları ağır koşullara rağmen yeterli ücret alamıyor ve ciddi geçim sorunu yaşıyorlar. Ücretlere zam yapılması elbet kadınların en önemli taleplerinden biri. Öte yandan kadınlar eşit işe, eşit ücret taleplerinde ısrarcılar. İş yükünün azalması ve insani koşullarda çalışmak ise kadınların diğer talepleri arasında yer alıyor. ‘Başıma ne gelir’ tedirginliğiyle çalışmak istemeyen kadınlar güvenlik tedbirlerinin alınmasını istiyor. Kadınlar insani çalışma koşulları ve temel ihtiyaçlara erişebilecek bir alan talep ediyor.
HABER-SEN GENEL KADIN SEKRETERİ GÜLSEREN GÜNGÖRDÜ