Anasayfa / MANŞET / 1 MAYIS’A GİDERKEN TALEPLERİMİZ İÇİN MEYDANLARA…

1 MAYIS’A GİDERKEN TALEPLERİMİZ İÇİN MEYDANLARA…

EMEĞİMİZE VE HAKLARIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ!

BARIŞI VE DEMOKRASİYİ SAVUNUYORUZ…

Ülkemizde son dönemde yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmeler, emek alanını derinden etkilemektedir. Derinleşen ekonomik kriz, emekçilerin yaşam koşullarını her geçen gün zorlaştırmakta ve geçim sıkıntısı, neredeyse tüm emekçilerin ortak gerçeği haline gelmiştir. Bu vahim tablo, yalnızca yoksulluğu değil, aynı zamanda emek sömürüsünü de gözler önüne sermektedir.
Kamu kurumlarında çalışanlar dahi geçim sıkıntısı yaşamakta, borçla ayakta durmaya çalışmakta ve yaşamlarını sürdürebilmek için çeşitli sosyal desteklere ihtiyaç duymaktadır. Özel sektör ve taşeron sisteminde ise durum daha da ağırdır: Düşük ücretler, yoğun iş yükü, iş güvencesinin olmaması ve keyfi uygulamalar giderek artmaktadır.

Ne yazık ki, ülkedeki anti-demokratik yönetim anlayışı, kamu kurumlarının işleyişine de doğrudan yansımaktadır. Örgütlü olduğumuz kurumlardaki durum da farklı değildir. Kurum yöneticileri, çoğu zaman kendilerini tek otorite, ulaşılmaz ve sorgulanamaz figürler olarak görmekte; bu anlayış, kamu çalışanları ile yönetim arasında kalın ve soğuk duvarlar örmekte, kamu kurumlarını zorunlu ve tatsız çalışma alanlarına dönüştürmektedir.

Bizler, bu statükocu ve baskıcı anlayışa karşı emeğimizin, onurumuzun ve haklarımızın yılmaz savunucularıyız. Kamu kurumlarında demokratik bir işleyişin sağlanması, liyakat ve katılımcılığın esas alınması, her emekçinin eşit ve onurlu bir şekilde yaşamasının temel koşuludur.

Ülkede barış ve demokrasinin emekle ilişkili olmadığını düşünenler olabilir; ancak bizler tam tersini savunuyoruz. Eğer ülke bugün bu zorlu durumdaysa, bunun en önemli nedenlerinden biri demokratik bir toplum olamamamız ve sürekli savaş politikalarının desteklenmesidir. Barış, aynı zamanda emeğin değerinin anlaşılmasını ve yüceltilmesini kolaylaştırır. Barışın olmadığı her ortamda militarizm, emeği zorlaştırmaktadır. Bu nedenle tüm emekçiler ve işçi sınıfı, barışın ve demokratik toplumun geniş kesimlerde destek bulması için çaba göstermelidir.

Var olan sistem, bireysel çıkarları ve menfaatleri ön plana çıkararak toplumsal taleplerin oluşmasını engellemeye çalışmaktadır. Bu durumu gören her birey ve kamu çalışanı bu anlayışı reddetmelidir. Her kesimin ve tüm emekçilerin kazanmasının tek yolu, ortak taleplerin karşılanmasıdır.

Demokratik toplumlarda emekçilerin kazanımları, yönetim kademeleri için bir kayıp olarak görülmez. Aksine, tüm emekçilerin ve vatandaşların insanca yaşayabileceği bir ücret, sorumluluk ve mutluluk veren bir çalışma ortamı yaratılmalıdır.

Örgütlü olduğumuz kurumlarda ve tüm kamu kurumlarında genel taleplerimiz artık netleşmiştir.

Haklarımız, taleplerimiz ve geleceğimiz için hayati önem taşıyan beklentiler şunlardır:

  • Vergide adalet,
  • Eşit işe eşit ücret,
  • İnsanca yaşayacak emeklilik ücreti,
  • Yan ödemelerin taban aylığa yansıtılması gerekir.

Özelde de kendi kurumlarımızda acil karşılanması gereken talepler;

  • Personel alımı yapılmalı
  • Liyakat esas alınmalı
  • Parçalı personel anlayışı terkedilmeli güvenceli istihdam esas alınmalı
  • Kurumlar arası geçiş hakkı verilmeli
  • Tayin ve atama için puantaj sistemi uygulanmalı
  • Sendikal ayrımcılığa derhal son verilmeli
  • Kamu hizmeti politikası güdülmeli, halk için hizmet anlayışı geliştirilmelidir.

Taleplerimizin hayata geçirilmesinin gerçek öznesi biz emekçileriz.
Haklarımızı kazanmanın yolu, gücü dışarıda değil, kendi ellerimizde görmemizden geçer. Örgütlü, kararlı ve birlikte hareket eden emek sınıfı, mutlaka başarıya ulaşır.
Bu mücadelenin en görünür ve en güçlü zeminlerinden biri, 1 Mayıs alanlarıdır.

Demokratik olmayan, göstermelik Toplu İş Sözleşmesi (TİS)masalarında yapılan sahte pazarlıkları bozmanın yolu; Ali Cengiz oyunlarıyla iktidarın yanında saf tutan satılmış sendikaları teşhir etmekten ve gerçek sendikal mücadelenin alanını genişletmekten geçer.

Biz, daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük ve haklarımızın gerçek anlamda güvence altına alındığı bir çalışma yaşamı için mücadele ediyoruz.
1 Mayıs, sadece bir gün değil, emeğin geleceğine sahip çıkma iradesidir.
Gelin, bu iradeyi hep birlikte alanlara taşıyalım!

Mesut BALCAN

HABER-SEN Genel Başkanı

 

Print Friendly, PDF & Email


İLİŞKİLİ YAZILAR

BARIŞ EN GÜZEL TÜRKÜDÜR!

BASINA VE KAMUOYUNA NİTELİKLİ KAMU HİZMETİ VE ÖZGÜR BASIN İÇİN BARIŞ İSTİYORUZ! Basın Yayın İletişim ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

10 − 1 =

Örnek Resim