Anasayfa / MANŞET / ÇSGB ÖNÜNDE TİS TALEPLERİMİZİ AÇIKLADIK. TİS TALEPLERİMİZLE TOPLU SÖZLEŞME GÖRÜŞMELERİNDE YER ALDIK.

ÇSGB ÖNÜNDE TİS TALEPLERİMİZİ AÇIKLADIK. TİS TALEPLERİMİZLE TOPLU SÖZLEŞME GÖRÜŞMELERİNDE YER ALDIK.

2024-2025‬ yıllarını kapsayan Toplu Sözleşme görüşmelerine katılan 3 konfederasyondan biri olan KESK, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı. 

Kamu toplu sözleşme görüşmeleri bugün (1 Ağustos) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda başladı.  24 Temmuz’da toplu sözleşme taleplerini bakanlığa ileten KESK bugün bütün illerde alanlara çıkarak TİS taleplerini dile getirirken Ankara’da ise işkolları MYK üyeleri ve Ankara Şubeler Platformu üyeleriyle birlikte görüşmelerin başlaması öncesinde bakanlık önünde açıklama yaparak taleplerini bir kez daha dile getirdi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) sendika temsilcileri ile hükümet yetkilileri arasında yapılacak toplu iş sözleşmelerinin ilk gününde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde açıklama yaptı.  Ekonomik krizin bedelinin emekçilere ödetilmek istendiğine vurgu yapılan açıklamada KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, KESK’in demokratik bir çalışma yaşamı, grevli TİS hakkı, yoksulluk sınırının üzerinde insanca yaşayacak bir ücret talep ettiğini dile getirdi.

Açıklama sonrasında ÇSGB’de TİS’in ilk toplantısı başladı, toplantıya KESK heyeti adına KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, KESK’in uzmanları ÖZgür Yılmaz ve İsmet Aslan katıldılar.

Toplantı öncesinde basın açıklamasında konuşan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, “En düşük kamu çalışanı maaşının 45 bin TL’ye yükseltilmesi talebini paylaşıyoruz. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinden sonra bütçe açığı, enflasyonist politikaların giderek arttığı ve enflasyonun her geçen gün daha fazla yükseldiği ve Maliye Bakanı’nın ve Merkez Bankası Başkanı’nın ifade ettiği gibi emekçilere kemer sıkma politikasının daha fazla dayatılacağı bir döneme giriyoruz” dedi. Bozgeyik en düşük kamu emeklisi maaşının da 15 bin liraya yükseltilmesini talep edeceklerini açıkladı.

KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, özetle şunları söyledi:

“BU MASA SORUNLARIMIZA ÇÖZÜM ÜRETMİYOR”

Mehmet Bozgeyik, TİS takvimine bağlı olarak Ağustos’ta bir günlük iş bırakma eylemi yapacaklarını da belirterek şunları söyledi:

“Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin düşük ücretlerin ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, sağlıkta şiddete karşı etkin mücadele talepleri için 2 günlük iş bırakma eylemlerini selamlıyoruz. Yine sağlık emekçilerinin bugünkü iş bırakma taleplerinden birisi de 1 Ağustos tarihine denk getirmelerinin esas nedeni 2024-25 yıllarındı kapsayan TİS masasının yaz dönemlerine denk gelmesi, kamu emekçilerinin tatilde olduğu bir süreçte değil, bütçe dönemini kapsayacak şekilde eylül ekim aylarına sıkıştırılmamış bir takvimle ve kamu emekçilerinin taleplerini önceleyerek TİS masasının kurulması gerektiği KESK olarak geçmişten bugüne dinlendirdiğimiz bir talep. Bizler geçmiş 6 dönem boyunca, 12 yıldır bu görüşmelerin, bu masanın işleyişinin kamu emekçilerinin sorunlarına çözüm üretme konusunda yol alamadığını ifade ettik. Çünkü yanlış başlayan iş yanlış devam eder. 12 yıldır bu masada hükümet, hem işveren hem hakem rolü üstlenmiş durumda. Bu masanın altı dönemdir sorunlarımıza çözüm üretmediği çok net bir şekilde açığa çıkmıştır. Gerek özlük haklarımızla ilgili gerek 3.600 ek gösterge ile ilgili yapılan düzenlemedeki yetersizlikler, gerekse kamuya atama ve göreve yükselmelerde liyakatın esas alınmadığı sözlü sınavların yaşama geçirilmiş olması bizzat cumhurbaşkanı tarafından da rahatsızlık unsuru haline dönüştüğü ve çözülmesi gereken sorunlar olduğu seçim dönemlerinde dile getirilmiştir.”

“TİS masasında insanca yaşamak için adil ücret! en düşük kamu çalışanı maaşının 45 bin TL’ye yükseltilmesi, en düşük emekli maaşının 15 bin TL’ye çıkartılması, 8 bin 77 TL’lik ek ilavenin emeklilere de yansıtılması talebimizi ifade edeceğiz”

“Kira yardımı, ulaşım, yakacak yardımı, eş ve çocuk yardımının güncellenmesinden tutalım da ücretlerde yapılacak artışın 3 ayda bir güncellenmesine, vergi adaletsizliğinin giderilmesine dönük talepler ile ağır ekonomik kriz karşısında yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret talebimiz için mücadeleyi sürdüreceğiz.

Geçmişte 6 ayda bir toplanan kamu personeli denetleme kurulu son süreçlerde toplanmamaktadır. İlk düğme yanlış iliklenince zaman içerisinde yanlışlar katlana katlana büyüyerek bu noktaya geldi. Ülkenin de içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar göz önünde alındığında bu masanın mali haklarımız açısından şu ana kadarki kayıplarımızı doğru tespit edip çözüm üretmesi bizim KESK olarak en temel beklentimiz.

TÜİK rakamlarına dayalı ücret artışları erimelere neden oldu. Enflasyon rakamlarına dair çokça bir şey söylemek istemiyoruz çünkü bugün gerçekten inandırıcılığı kalmayan bu enflasyon rakamları her fırsatta çarşı pazar alışverişlerimizde ve yaşama şartlarımız da karşımıza çıkmaktadır. Son aşamada üzülerek yeni bir ücret rejimine geçildiğini de görüyoruz. Nedir bu taban aylığa yansıtılmayan seyyanen artışlar? En düşük kamu emeklisi maaşının 22.000 TL’ye çıkartılması düzenlemesinde olduğu gibi 8077 liralık artış kök aylığa yansıtılmamış emeklilere ise yüzde 25 bir zam yapılmıştır. İnsanca bir yaşam için adil bir ücreti. Bugün içeride tekrar dile getireceğiz. En düşük kamu emekçisinin maaşının yoksulluk sınırının üzerinde 45bin TL olması da taleplerimizinden biridir.

Sözleşme masasında özelleştirmenin durdurulmasını, kamusal hizmetlerin güçlendirilmesi noktasındaki taleplerimizi ifade edeceğiz. Özellikle Kamu-Özel İş birliği projeleriyle şehir hastanelerine köprülere tünellere aktarılan kaynaklarımızın durdurularak buralarının kamulaştırılması ile ilgili taleplerimizi ifade edeceğiz.” dedi.

KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil

KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda devam eden kamu toplu sözleşme görüşmelerinin ardından gerçekleştirdiği basın açıklamasında; “Bu masa 12 yıldır kamu emekçilerine her dönem maalesef daha fazla yoksulluk daha fazla sefalet zammı olarak karşımıza çıktı. Kök ücretimize eklenecek olan 8 bin 77 lira artış sonucunda bu ülkede yoksulluk sınırı baz alınarak kamuda çalışan, evli eşi çalışmayan iki çocuklu ve konut sahibi olmayan kamu emekçisinin maaşının eş çocuk yardımlarıyla birlikte günün gerçek koşullarına uygun bir şekilde güncellenmesiyle beraber en düşük kamu emekçisi maaşının yoksulluk sınırı üzeri olan 45 bin liraya çıkarılmasını talep ettik” açıklamasını yaptı.

Ağustos ayında tamamlanması gereken zam pazarlığında ilk görüşme Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda gerçekleştirildi. KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada talepleriyle ilgili şunları söyledi:

“BU MASA 12 YILDIR KAMU EMEKÇİLERİNE HER DÖNEM MAALESEF DAHA FAZLA YOKSULLUK DAHA FAZLA SEFALET ZAMMI OLARAK KARŞIMIZA ÇIKTI”

“4686 Sayılı Sendika Yasası ile kurulan bu masa 12 yıldır kamu emekçilerine her dönem maalesef daha fazla yoksulluk daha fazla sefalet zammı olarak karşımıza çıktı. Hükümetin kamu işvereninin hem tarafı hem hakem heyeti olduğu bir masa kamu emekçilerinin sorunlarını çözmekten çok büyüterek 7’nci döneme taşımıştır.

Ekonomik krizin böylesine derinleştiği dolaylı vergilerle kamu emekçileri ve emeklileri başta olmak üzere karşı karşıya kaldığımız bu durumla ilgili mali taleplerimizi dile getirdik. Temmuz ayı içerisinde en düşük kamu emekçisi maaşının 22 bin liraya çıkarılmasıyla ilgili düzenlemede var olan eksiklik ve yetersizliklerin giderilmesi anlamında yapılan 8 bin 77 liralık seyyanen zammın kök ücretlerimize, taban maaşlarımıza yansıtıldıktan sonra 7’nci dönem toplu sözleşme artışlarının gerçekleşmesini talep ettik.

“EN DÜŞÜK KAMU EMEKÇİSİ MAAŞININ YOKSULLUK SINIRI ÜZERİ OLAN 45 BİN LİRAYA ÇIKARILMASINI TALEP ETTİK”

Kök ücretimize eklenecek olan 8 bin 77 lira artış sonucunda bu ülkede yoksulluk sınırı baz alınarak kamuda çalışan, evli eşi çalışmayan iki çocuklu ve konut sahibi olmayan kamu emekçisinin maaşının eş çocuk yardımlarıyla birlikte günün gerçek koşullarına uygun bir şekilde güncellenmesiyle beraber en düşük kamu emekçisi maaşının yoksulluk sınırı üzeri olan 45 bin liraya çıkarılmasını talep ettik. Vergi adaletsizliğinin giderilmesi noktasında vergi diliminin ücretliler açısında yüzde 15’te sabitlenmesi gerektiğini dile getirdik.

Kamuya atamalarda ve göreve yükselmelerde liyakatin esas alınmadığı mülakata dayalı atamaların son bulması, sözleşmeden kadroya geçirilirken yaratılan mağduriyetlerin giderilmesi, 3600 ek gösterge ile ilgili düzenlemenin bütün kamu emekçilerini kapsayacak şekilde taleplerimizi sunduk.

Bu masadan milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklilerinin beklentileri karşılanmadığı noktada elbette ortak mücadeleyi büyüterek haklarımızın, taleplerimizin yaşam bulması için mücadele ediyoruz.”

İllerden gelen eylem ve etkinliklere ilişkin fotoğraflar aşağıdadır

Print Friendly, PDF & Email


İLİŞKİLİ YAZILAR

GAZETECİLİĞİN SORUNLARI CEMİYETLER, SENDİKALAR VE KONUNUN TARAFLARIYLA KONUŞULDU

Türkiye’de gazetecilik ciddi ve sıkıntılı bir dönemden geçmektedir. Medya sivil toplum kuruluşları, sendikalar, cemiyetler dayanışma ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

19 + 3 =

Örnek Resim