Anasayfa / DUYURULAR / T.C. Anayasa Mahkemesi Başkanı ve Üyelerine Açık Mektup

T.C. Anayasa Mahkemesi Başkanı ve Üyelerine Açık Mektup

 

Haber-Sen MYK TRT yasasının 2008 yılında değiştirilen maddelerinden ikisinin iptali için ana muhalefet partisinin yaptığı başvurunun iki buçuk yıldır sonuçlandırılmaması nedeni ile Anayasa Mahkemesi başkanı ve üyelerine açık mektup yolladı.

Konu ile ilgili basın metni ve mektup aşağıdadır.

 

                                                      BASINA VE KAMUOYUNA

Ø “Yüksek yargı bugüne dek uyumaktan başka bir şey yapmadı” diyen Haşim Kılıç, TRT yasasını hangi gerekçe ile iki buçuk yıldır gündeme almadığını açıklamalıdır!

 

TRT yasasının 2008 yılında değiştirilen maddelerinden ikisinin iptali için ana muhalefet partisinin yaptığı başvuru iki buçuk yıldır sonuçlandırılmadı.

Anayasa Mahkemesi’nin iç tüzüğünün 28. maddesine göre Toplantıların gününü belli etmek ve gündemi düzenlemek Başkanlığa aittir”.

TRT yasasının görüşülmesini iki buçuk yıldır engelleyen Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, 15 Şubat 2011 tarihinde Radikal Gazetesi’nde yayınlanan röportajında diyor ki;

“Üzülerek söyleyeyim, yüksek yargı bugüne dek uyumaktan başka bir şey yapmadı. Sorunlar belli aralıklarla, belli günlerde konuşma yapıp mesaj vermekle çözülmüyor ki. Ben 2007’de başkan seçildiğim gün, üye arkadaşlarla toplantı yaptım. Taa 2000 yılından beri bekleyen dosyalar vardı. Dedim ki, ‘Ben bu işi çözeceğim. Bana destek verin. Vermeyecekseniz de önümde durmayın’. ‘Vereceğiz’ dediler. Ve verdiler. Hepsine tek tek teşekkür ederim. Artık her hafta 7-8 dosyayı karara bağlar hale geldik. Size şunu söyleyeyim: Mart ayı sonu itibariyle 2010 yılı dosyaları dışında Anayasa Mahkemesi’nde bekleyen dosya kalmamış olacak.”

TRT yasasını iki buçuk yıldır gündeme almayan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ı bu sözlerinin gereğini yapmaya davet ettik.

TRT emekçileri, iki buçuk yıldır gaspedilen haklarının iadesini, hukuka ve anayasaya aykırı uygulamaların sona erdirilmesini bekliyor.

TRT emekçilerinin Yüce Mahkemenin başkanını ve üyelerini etkilemek için kullanacakları kamusal olanaklar yok.

TRT emekçileri hukuka inanıyor ve adalet istiyorlar.

Bu nedenle, ekteki açık mektup Haber-Sen Merkez Yönetim Kurulu tarafından Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve üyelere gönderilmiştir.

 Basının ve kamuoyunun bilgisine sunulur..28 Şubat 2011

 

 Haber-Sen Merkez Yönetim Kurulu

 

                                                                                                              

 

 

 

SAYIN …

T.C. ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI / ÜYESİ

 

“…Bir yargıcın tarafsızlığı onun onurudur. Yargıç, vicdanında kurulan mahkemede tarafsızlığını etkileyecek duygularına, öznel düşüncesine ve öfkesine kayıtsız kalmak zorundadır. Vicdanı etkileyen dostluk ve düşmanlık duyguları, yargıcın tarafsızlığını ortadan kaldırır.

Hak ve özgürlükleri yani insanlık onurunu koruma, kollama ve güvenliğini sağlama görevi yargıya emanet edildiğine göre, bu emanetin güvenliği de ancak yargıç tarafsızlığıyla sağlanabilir…” (1)

 

“…Yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı, adil yargılanma ve sorunlarla dolu işleyişine ilişkin konularda toplumun çok ciddi kaygısı, endişesi ve şikâyeti vardır.

Demokratik bir hukuk devleti olma mücadelesini işimizden, eşimizden arta kalan zamanlarda değil, tüm varlığımızla sürdürmedikçe yolumuz çok ama çok uzayacaktır. Yargıyı ideolojik vesayet altında tutmaya çalışanlar bağımsızlık ve tarafsızlıktan en çok rahatsız olanlardır.

Esasen yargıcın sahip olduğu inançlarını, siyasi görüşlerini, ideolojisini, özetle kutsallarını kararlarına yansıtması çözülmesi gereken en ciddi bağımlılık sorunudur.

Yasama, yargı ve yürütme gücünü kim kullanırsa kullansın, yasal güvencelerin arkasına saklanarak hukuk dışı yöntem ve yollarla ülkeyi, demokrasiyi ve cumhuriyeti kurtarma düşüncesinden vazgeçmelidir.

Toplumun yargıyı nasıl algıladığını yargının mensupları merak etmelidir. Bize yakın ya da ötekine yakın hâkim ve mahkeme ayırdının söyleme dönüşmesi yargının da, hukuk devletinin de çöküş habercisidir…” (2)

 

“…Hangi kutsal düşünce adına olursa olsun, yargının taraf olması ya da bu görüntüyü vermesi asla kabul edilemez.

Tarafsızlığını koruyamayan bir yargı bu nedenle mağdur ettiği insanların ancak öfke ve isyan duygularını kabartır.

Yargının kapısında hak isteyeni “haklamak” hiç kimsenin hakkı olamaz.

Toplum, yargıç’tan adil yargılama yapmasını ve tarafsız kalmasını istiyor. Kendi yandaşlarına, inancına ya da ideolojisine daha iyi servis yapabilmek için yargı bağımsızlığının arkasına saklanmak, hukuk ahlakının kabul etmeyeceği bir büyük onursuzluktur.”  (3)

 

Bu ifadeler, Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Haşim Kılıç’a aittir. Biz de, her bir cümlenin altına imzamızı atıyoruz.

Sayın Haşim Kılıç ve eski üyeler, sizler konuyu biliyorsunuz.

Yüce Mahkemenin yeni seçilen üyelerine bilgi arz etmek istiyoruz:

TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin 2008 yılında kadrolaşmanın önünü açmak ve kamu hizmeti yayıncısı TRT’yi, ‘yürütme’nin propaganda aracına dönüştürmek için bir yasa değişikliği hazırladı. Hükümet bunu TBMM’ye sundu ve değişiklik yasalaştı. Ve bu değişiklikle;

·         TRT’nin yönetimi tamamen Bakanlar Kurulu’nun kontrolüne girdi.

      · Anayasanın 133. maddesinde ve 2954 sayılı yasanın 1. maddesinde açıkça belirtilen TRT’nin özerk ve tarafsız olduğu hükmü ortadan kaldırıldı.

      · 5767 sayılı yasa ile TRT’deki yöneticilerin büyük bir bölümü, yayın denetleme kurulu üyeleri ve uzmanların çoğunluğu, maaşları dondurularak, ‘Araştırmacı’ kadrosuna atandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), bu iki değişikliğin Anayasa’ya aykırı olduğunu iddia ederek 2008 yılında Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. CHP, 11.6.2008 günlü ‘5767 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu ile Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un;

Ø  3. maddesi ile değiştirilen 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu’nun 11. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “… Bakanlar Kurulu tarafından genel müdür yardımcıları arasından atanan iki üye …” ibaresi ile üçüncü fıkrasının son tümcesinin,

Ø  9. maddesi ile 2954 sayılı Yasa’ya eklenen Geçici Madde 11’in birinci fıkrasının ilk dört tümcesinin, iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi istemi ile Mahkemenize başvurdu.

2008/72 esas sayılı bu dosyanın da görüşüldüğü 6 Ağustos 2008 tarihli toplantıda; “Esasının incelenmesine, yürürlüğü durdurma isteminin esas inceleme aşamasında karara bağlanmasına” karar verildi.

Sayın Haşim Kılıç, 15 Şubat 2011 tarihinde Radikal Gazetesi’nde yayınlanan röportajında diyor ki;

“Üzülerek söyleyeyim, yüksek yargı bugüne dek uyumaktan başka bir şey yapmadı. Sorunlar belli aralıklarla, belli günlerde konuşma yapıp mesaj vermekle çözülmüyor ki. Ben 2007’de başkan seçildiğim gün, üye arkadaşlarla toplantı yaptım. Taa 2000 yılından beri bekleyen dosyalar vardı. Dedim ki, ‘Ben bu işi çözeceğim. Bana destek verin. Vermeyecekseniz de önümde durmayın’. ‘Vereceğiz’ dediler. Ve verdiler. Hepsine tek tek teşekkür ederim. Artık her hafta 7-8 dosyayı karara bağlar hale geldik. Size şunu söyleyeyim: Mart ayı sonu itibariyle 2010 yılı dosyaları dışında Anayasa Mahkemesi’nde bekleyen dosya kalmamış olacak.”

Anayasa Mahkemesi İç Tüzüğü’nün 28. Maddesine göre toplantıların gününü belirlemek ve gündemini düzenlemek Başkanlığa aittir. Dolayısıyla, eğer yukarıda zikredilen 2008 tarihli dosya hala Yüce Mahkeme’nin önüne gelmediyse, iki ihtimal bulunmaktadır:

1.    Ya sehven unutulmuştur,

2.    Ya da Başkan Haşim Kılıç bilinçli olarak gündeme almamaktadır.

Bu konuya ilişkin çeşitli iddialar basına ve parlamentoya yansıdı. Burada tekrarlamaya gerek olmadığı kanaatindeyiz.

Yüce Mahkemenin sayın üyeleri,

Ancak adaletin yerini bulması sürecinde sorumluluk sadece Başkan Haşim Kılıç’a ait değildir. Bildiğiniz gibi, İçtüzüğün 28. Maddesi şöyle devam eder: “…Gerektiğinde, belli işlerin gündeme alınmasına Mahkemece de karar verilebilir.

Bu madde, “geciken adalet” konusunda Başkan Sayın Haşim Kılıç kadar siz değerli üyeleri de sorumlu tutmaktadır.

Sayın Haşim KILIÇ, “Yargının kapısında hak isteyeni “haklamak” hiç kimsenin hakkı olamaz.” demiş olsa da, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ve yönetim kurulu üyeleri, yargının kapısında hak isteyeni “haklamak” için yetkilerini kötüye kullanıyor.

2954 sayılı TRT yasasının geçici 11. Maddesi uyarınca yaklaşık 500 Kurum personeli -ki çoğunluğunu Daire Başkanı, Daire Başkan Yardımcısı, Müdür, Müdür Yardımcısı, Bölge Müdürü, Bölge Müdür Yardımcısı, Genel Sekreter, Genel Sekreter Yardımcısı, Baş Hukuk Müşaviri gibi yönetici kadrolar oluşturmaktadır-, 24.09.2008 tarihinde araştırmacı kadrosuna atanmıştır.

 Daha sonra, 500 araştırmacıdan bir kısmı, 60 günlük dava açma süresinin bitiminden sonra, yani dava açmadıklarından emin olunduktan sonra, yeni yapıdaki Daire Başkanı, Daire Başkan Yardımcısı, Müdür gibi yönetici kadrolara asaleten, hiçbir objektif kriter kullanılmadan, takdir yetkisi ile atanmıştır.

Geçici 11. madde kapsamında araştırmacı yapılan Daire Başkanları, Genel Sekreter, Baş Hukuk Müşaviri, Yayın Denetleme Kurulu Üyelerinden, dava açmayan veya açmış olduğu davasından feragat edenlerin bir kısmı, hiçbir objektif ölçüt olmaksızın, yeni ihdas edilen Müşavir ve Yayın Denetmeni kadrolarına takdir yetkisi kullanılarak, kamu yararı gözetmeden ve tamamen keyfi biçimde atanmıştır.

Bir kısım araştırmacı dilekçe vermeleri şartıyla, Mühendis, Muhabir, Prodüktör gibi kariyer kadrolarına atanmıştır. 

Son olarak TRT Yönetim Kurulunca yapılan düzenlemelerle araştırmacı yapılan personelden 112’si Strateji Uzmanı, 12’si de Müşavir kadrolarına atanmıştır.

Görevlerinden alınarak maaşları dondurulan ve araştırmacı kadrosuna atanlardan yargıya başvuran ve davalarından feragat etmeyen 109 kişinin açtığı davaların bir kısmı İdare Mahkemelerince verilen bekletme kararı çerçevesinde Anayasa Mahkemesi’ne yapılan itirazın neticesini beklerken, bir kısmı da Danıştay’ın 5. Dairesinde temyiz aşamasındadır.

5767 sayılı yasanın 3. Maddesi ve Geçici 11. maddeyi içeren 9. maddesinin hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle 2008/72 esas sayısı ile Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuruda da, “esasının incelenmesine, yürürlüğü durdurma isteminin de esas inceleme aşamasında karara bağlanmasına” Yüce Mahkeme tarafından karar verilmiş olup esastan görüşülmeyi beklemektedir.

Halen araştırmacı kadrosunda bulunan ve bu atama öncesi Kurumda Daire Başkanı, Başkan Yardımcısı, Müdür gibi yönetici kadrolarında çalışan personelin maaşları Ocak 2008 tarihi itibariyle dondurulmuştur.

Maaşları dondurularak araştırmacı kadrosuna atanan ve haklarını aramak için yargıya başvuran 109 kişi, yaklaşık iki buçuk yıldır, ayda bin liraya varan kayıpla maaş alıyor.

Kazanılmış hakları hukuka aykırı bir şekilde elinden alınan TRT emekçileri, umutla sizden gelecek haberi bekliyor. Karar elbet sizin olacak, olumlu ya da olumsuz… Ama siz biliyorsunuz, biz yaşıyoruz: “Geciken adalet, adalet olmaz!”

TRT’yi hükümetin kontrolü altına sokan düzenleme sonrasında olanlar ise, herkesin ve siz değerli Yüce Mahkeme üyelerinin gözleri önünde gerçekleşti, gerçekleşiyor.

TRT’nin özerkliği ve tarafsızlığından ne anlaşılması gerektiği Anayasa Mahkemesi’nin 1968/46, 1990/2, 1990/8 sayılı kararlarında açıkça anlatılmıştır.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Haşim Kılıç,

Sizden, altına imza attığımız sözlerinizle uyumlu davranmanızı ve dosyayı bir an önce gündeme almanızı;

Yüce Mahkemenin değerli üyeleri,

Sizlerden, sorumluluğunuzu yerine getirmenizi arz ediyoruz.

Saygılarımızla.

 

 

                                     Fatih EROĞLU                                  Ufuk BEYTEKİN

                                     Genel Sekreter                                     Genel Başkan

 

 

 

(1) Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim KILIÇ’ın 47. Kuruluş Yılı Törenini Açış Konuşması 25 Nisan 2009

(2) Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim KILIÇ’ın 48. Kuruluş Yılı Törenini Açış Konuşması 22 Nisan 2010

(3) Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın Yüksek Yargı Kurumlarının Avrupa Standartları Bakımından Rollerin Güçlendirilmesi Ortak Projesinin Açılış Konuşması 24 Şubat 2010

 DAĞITIM:

Haşim KILIÇ – Başkan

Osman Alifeyyaz PAKSÜT – Başkan Vekili

Fulya KANTARCIOĞLU – Üye

Ahmet AKYALÇIN – Üye

Mehmet ERTEN – Üye

Fettah OTA – Üye

Serdar ÖZGÜLDÜR – Üye

Serruh KALELİ – Üye

Zehra Ayla PERKTAŞ – Üye

Recep KÖMÜRCÜ – Üye

Dr. Alparslan ATLAN – Üye

Burhan ÜSTÜN – Üye

Prof. Dr. Engin YILDIRIM – Üye

Nuri NECİPOĞLU – Üye

Hicabi DURSUN – Üye

Celal Mümtaz AKINCI – Üye

Prof. Dr. Erdal TERCAN – Üye

Print Friendly, PDF & Email


İLİŞKİLİ YAZILAR

GAZETECİLİĞİN SORUNLARI CEMİYETLER, SENDİKALAR VE KONUNUN TARAFLARIYLA KONUŞULDU

Türkiye’de gazetecilik ciddi ve sıkıntılı bir dönemden geçmektedir. Medya sivil toplum kuruluşları, sendikalar, cemiyetler dayanışma ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

three × 1 =

Örnek Resim